Hani bazen anlarsınız bazı şeyleri, ama üzerinden yıllar geçmiş olur.. İşte öyle bir şey...
Bunları neden mi söylüyorum; çünkü yaşadığımız her şeyin, yaptığımız her şeyin ya da karşılaştığımız her şeyin, bir sebebi var.
Belki duymuşsunuzdur ki ben bunu çok söylerim. ''Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur'' sözünü...
Yani bu ne demek oluyor? Her şey, çok ince bir matematiksel hesabın ve sistemin bize sundukları... Bazen neyi neden yaptığımızı ya da yaşadığımızı bilmiyoruz değil mi? Bazen gerçekten sadece yapıyoruz. Yani o an yapmamız gerekiyor ve yapıyoruz. Ama sonra, yıllar sonra anlıyoruz ki aa evet bundanmış diyoruz... İşte size canlı bir örnek; bu gazetenin sahibi Levent Pehlivanoğlu'nu hepiniz tanıyorsunuz. Biz Levent ile 2019 yılında sosyal medya üzerinden bir şekilde yollarımız kesişti. Lakin 2 medeni insan olarak arkadaşlığımız devam etti..Yıllar içerisinde en çok da Levent'in vefalı katkısıyla ve emeğiyle.. Tabi bu arada bir parantez açmalıyım, “Ben çok arayıp sormam, o konuda biraz daha çalışmam gerekiyor evet:)” Levent ise bu kısımda harika.. :) Arayıp, hatırımı sorarak, bir şekilde iletişimde kalmamızı, sadece telefon görüşmeleri ile de olsa arkadaşlığımızın devam etmesini sağladı. Eğer biz, 2019 yılında Levent ile tanışmasaydık veya yollarımızı kesişmeseydi ve Levent beni hiç aramasaydı, bu alandaki bu yazıların hiçbirini okuyamayacaktınız..
Belki ben hiç yazmaya başlamayacaktım, en baştan vazgeçecektim (tabii ki ne olurdu o zaman bilemiyorum) ama şu an bunu çok net görebiliyorum ki Levent ile asıl tanışma sebebimiz buymuş…
Evren bizi bu sebeple bir araya getirmiş..Bir şeylere başlama sebebinizle, yıllar sonra geldiğiniz noktada durum bambaşka yerlere evrilebiliyor..Bundan sonra, bir ay, üç ay, beş yıl sonrasında kimse ne olur bilemez. Hani bir şeylere başlarken biz bir plan yapıyoruz ya, bir de hayatın / evrenin de kendini planı var işte.. Biz sadece yaratılış gereği sınırlı bakış açısından kendi planımızı görüyoruz.
Gerçekten sadece karşılaştığımız ya da hayatın bizim önümüze çıkardığı şeylerin farkında olarak orada olsak ve sadece olanı görüp, olduğu haliyle kabul edip, akışa bıraksak, hayatımızda bu neleri değiştirirdi? Sadece izin vermekten bahsediyorum.. hani genelde bizim planlarımız vardır, onların üzerinden hayatımızı kurarız ya ve o planlar olmadığında da, o planları oldurtmaya çalışırız, olsun diye çabalarız, savaşırız..Plan yapmayın demiyorum tabii ki, savaşmayı bırakın, çabayı boş verin demiyorum. Sadece çabanıza rağmen bir şeyler farklı oluyorsa, bu farklı olanın olmasına izin verin, karşı durmayın diyorum.. Duramazsınız zaten. Olacak olan hep olur...
Ne gerekiyorsa o bulunduğunuz durumda, elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmaktan bahsediyorum ve gerisini bırakmaktan..Acaba bu hepimizin hayatında hangi güzellikleri ortaya çıkarırdı? Bir de bunu deneyin bakalım.. Hayatınız nasıl değişecek?
Ne dersiniz?
Seviliyorsunuz...