Rize Demokrat Kadınlar Platformu, Dilek Karafazlı başkanlığında kuruldu. Platfom üyeleleri, Sarıyer'de bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadılar.
RİDEKAP, Rize’nin Cumhuriyetçi kadınları bir araya getirdi ve bu topluluk, Atatürk ilke ve devrimlerine inançlı, Türk Aydınlanma Hareketi’nin mimarlarını saygı ile anan kadınlar olarak kendilerini tanıttı. Platform, Rize’nin ilk bağımsız kadın topluluğu olarak tarihe geçti.
Sarıyer'de düzenlenen etkinlikte platform üyeleri bir araya geldi. Bu buluşmada İstanbul'un farklı ilçelerinden gelen Rizeli demokrat kadınlar, Büyükdere Riva Vakfı'nda bir araya gelmenin mutluluğunu paylaştı. Programa; Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, SARBEL Genel Müdürü Bayram Ali Koçoğlu, CHP Sarıyer Belediyesi Meclis Üyesi Nilgin Kıral Güneri, Sarıyer Kent Konseyi Başkanı Sibel Kumbasar, Türkiye Meclis Üyeleri Birliği İstanbul Bölge Temsilci Aysın Akyıldız Günen, Sarıyer Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi Levent Pehlivanoğlu ve platform üyeleri katıldı.
Sarıyer’de düzenlenen buluşmada, platformun kurucusu ve sözcüsü Dilek Karafazlı, platformun amacını ve hedeflerini açıkladı. Karafazlı, Rizelilerin Türkiye’nin geleceği için endişe duyduklarını ve ülkemizi karanlığa gömmek isteyenlerle mücadele etmeye kararlı olduklarını belirtti. Porgramda Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, platform üyelerine selamlama konuşması yaprı ve Rize’nin ilk kadın platform hareketini tebrik etti.
Platformun kurucu başkan Dilek Karafazlı, düzenlenen etkinlikte basın açıklaması okudu.
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ
Saygıdeğer halkımız, mücadelesinden asla vazgeçmeyen, cesaret timsali, çalışkanlığı dillere destan Rize’mizin sevgili kadınları, Bugün burada demokrasiye gönül vermiş Rizeli kadınlar olarak bir aradayız. Cumhuriyet kazanımlarını benimsemiş, Atatürk Devrimlerinden güç alan fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olmanın değerini bilen kadınlar olarak bir aradayız. Bizler, Dereleri özgür, denizi coşkulu, yeşilin her tonuyla cenneti ayaklarınıza seren Rize’emizin; mücadeleci, güçlü, çalışkan kadınlarıyız.
Bizler, Ülkemizin geleceği için endişe duyan kadınlarız. Endişelerimizin sebepleri ise gayet açıktır. Bizler, ülkemizi karanlığa gömmek için elinden geleni yapanların niyetinin de amacının da özlemini duydukları yönetimin de ne olduğunun gayet farkındayız. Çünkü tarihsel sürecimizi değerlendirdiğimizde görüyoruz ki Cumhuriyetin bize sunduğu tüm kazanımlar yok edilmeye çalışılmaktadır. Dahası tüm kurumlarımızın çözülmüş ve bozulmuş olduğunu görmekteyiz. Gerçekten endişeliyiz. Malesef ki bir döngünün eşiğindeyiz.
Ancak! Anadolu topraklarında yaşanan her döngünün, her dönüşümün insanımızın özünden geldiğini de biliriz. Bu bilinçle, başına ne gelirse gelsin asla vaz geçmeyen, canını sakınmayanların torunları olarak bugün buradayız!
Cumhuriyet’in tüm kazanımlarını benimsemiş, Atatürk devrimlerine saygısı derin Rizeli kadınların mesajı şudur: Umutsuzluk bir lükstür. Bugün içinde bulunduğumuz ahval ve şerait böyle bir lüksümüzün olmadığını bize söylemektedir. Lüksümüz yoktur. Umudumuz çoktur. Üstelik bu umut çok güçlüdür!
Bizler bu gücümüzü, toplumsal yaşam pratiklerimizden alırız. Üretimde, sosyal yaşamda, aile içi kararlarda sözü ve eylemi erkeğiyle eşit olan biz kadınların; hiç kuşkunuz olmasın ki cesareti de erkeğiyle eşittir! Türkülerimize bakınız… Demokratlığımızın temelini orada bulacaksınız.
Hepimiz; çocuğumuzdan hayvanımıza, suyumuzdan toprağımıza; yamaçtaki çayımızdan, yayladaki çimenimize kadar sorumluyuz. Ne diyordu Hemşinli teyzemiz? “Su: bize küsmüştür.” Yani suyun dilinden anlayan, kuşun diliyle konuşan kadınlardan bahsediyoruz. Işığın, karanlıktan doğduğunu bilen Rize’nin kadınlarından…
Özellikle 1980’den sonra ülkemizde değişen ekonomik, sosyal ve kültürel ortamdan maalesef Rize’emiz de nasibini almıştır. Devlete ait kavramlar (kurumlar) zayıflatılarak “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” dönemine girilmiş; boşluklar yaratılmış, bu boşluklardan topluma karanlık eller dokunmaya başlamıştır. Zamanla görüldüğü ve anlaşıldığı üzere devletimizin kurumlarına da sızılmış, toplumun direnci kırılmış, çocuklarımız tarikat kıskacına alınmıştır.
Topraklarımız üzerinde dalga dalga yayılan bu karabasan kuşkusuz kentimizin üzerine de çökmektedir. Hepsinin farkındayız. Ama umutsuz değiliz! Bizler var oldukça karanlığa geçit vermeyeceğimizi herkesin bilmesini isteriz. Bugün toplumsal yaşamın her alanında, sanatta, siyasette, sosyal medyada, televizyonda, her yerde bir çürüme ve yozlaşma varsa, düzenin değişmesine ramak kaldıysa, iş başa düştü demektir.
Biz, Rizeli Demokrat Kadınlar Platformu olarak; Bizi kuşatmak isteyen karanlığa, vaktiyle ülkemizi teslim etmeye çalışıp beraber yol aldıkları, yüce Meclis’imizin bile bombalanmasına neden olmuş zihniyete ve onun bügünkü türevlerine karşıyız. Anayasamızı pazarlığa açmış olanlara karşıyız. Anadolu insanını değerlerinden koparan; dinimizi yozlaştıran, insanımızı ötekileştirip kimlik politikası güden zihniyete karşıyız. Halkımızı ağır ekonomik koşullar altında dahi kim olduğu bilinmeyen milyonlarca kaçak göçmen ile bir arada yaşamak zorunda bırakanlara karşıyız. Bir milletten ümmet yaratmaya çalışanlara karşıyız.
Bizler, laik ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyet’i ülküsüne, demokrasiye, sosyal adalete, yurttaşların eşitliğine inanmış, halkıyla bütün, aklı ve bilimi önceleyen, hak ve hukuktan asla vaz geçmeyen, kula kulluk etmeyen, Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları ve askeri olan kadınlarız. Herkesin bildiği gibi toprağı kadar toprağının altını bile korumaya çalışan, kepçelerin önünde cesaretle duran kadınlarız. Dün olduğu gibi kuşkunuz olmasın ki bugün de Rize’emizi ve ülkemizi karanlığa teslim etmeyiz! Umutsuzluk lüksümüz yoktur. Umut ile yol almak için buradayız.
Saygılarımızla.
RİDEKAP