Gece yarısı saat 03:30 uykumdan uyandım, bir rüya ile..Daha doğrusu bir hatırlatmayla evet çok uzun bir zaman 21 yıl önce yaşadığım bir anı bana rüyamda hatırlatıldı... Düğün gecem çok kızgınım, çok öfkeliyim, düğün çıkışı balayına gitmemiz gerekirken eve dönüyoruz. Ev dediğim; aslında İstanbul'da yaşıyorum, ailede ilk evlenen ben olduğum için nikah ve akabinde bir kaç kutlama İstanbul'da yapılmış, düğün İzmir'de yapılıyor ve bahsettiğimde düğün gecemde, İzmir'de yaşanıyor.
Bazı aksaklıklar olmuş düğünde organizasyonla ilgili ki bunu babam organize etti. İstanbul'dan gelen damat tarafı misafirlere ki damadın kardeşleri bu misafirler pasta yetmemiş ya da gitmemiş, servis edilmemiş bu çok büyük bir problem oluyor, sonra bunu düğünde takılan takılar/paralar neden kız tarafı yengede duruyor da damat tarafında durmuyor cümleleri, tadımı iyice kaçıyor. Bunun ötesinde tam düğün bitiyor, hadi balayına gideceğiz derken birden üzerimdeki gelinliğin kiralık olduğunu ve bir kaç gün içerisinde iade edilmesi gerektiğini hatırlayan eşim, gelinliği çıkartarak ailesine vermem gerektiğini söyleyip (ailesi İstanbul'a hemen dönecek) daha sonra balayına gidebileceğimizi belirtiyor.
Düğün geç bitmiş, salon kapanmak üzere, mecburen annemlerin evine dönüyoruz. Şimdi her genç kızın hayali evlenmek :), düğün, romantik düğün gecesi, balayı vs benim tüm hayallerim alt üst oluyor. Hiç bir şey düşündüğüm, istediğim veya hayal ettiğim gibi gitmemiş ve bunların yansıması ben de çok büyük bir öfke ve kızgınlık, burnumdan soluyorum. Diyorum ki eşime, ben o eve şu an geri dönüyorsam gelinliği çıkartıp veririm o evde o gece uyuruz ayrı yataklarda, sabah kahvaltımızı yaparız, ondan sonra gideriz ve bu şekilde yapıyoruz, çünkü ceza veriyorum eşime, küsüyorum çocukça, cezalandırıyorum.
Sonra düşünüyorum; Evet burada ne var diye, burada ne görüyorum diye, ben gelin olduğum için her şeyi bize bırak diyorlar, hani sen gelinsin, tadını çıkar, keyfini çıkar diyorlar, ben de organizasyonu her şeyi bırakıyorum ve görüyorum ki ben her şeyin kontrolünü başkalarına bıraktığımda bunlar erkekler-ki tamamen hüsran, hayal kırıklığı, istediğim veya arzuladığım olmamış, düğün gecem zehir olmuş, en mutlu olmam gereken gece, öfke patlaması yaşıyorum.
Düşünüyorum sonra bunu konuyu; her yönüyle, ilk nasıl yaşadım, ilk nerede yaşadım, ilk kim beni cezalandırdı..İstediği olmayınca küstü ya da ceza verdi, ben nerede gördüm, kimden öğrendim...O anda başka bir vizyon geliyor, başka bir anı.. Çocuğum, küçük bir çocuğum, 7-8 yaşlarında, yanımda kardeşim de var ve biz kapkaranlık bir kömürlükte kilitliyiz. Eve misafir gelmiş, biz yaramazlık yapmışız, yani iyi çocuk olmamışız, annemizi üzmüşüz, onun istediği veya beklediği gibi davranmamışız ve annem de bizi cezalandırmış. Eğer istenilen gibi davranılmıyorsa işte iyi çocuk olunmuyorsa, söylenilen yapılmıyorsa, ceza alırsın (Kod 1)... başka bir vizyon geliyor hemen, anı yani..Daha küçük bir çocuğum 4-5 yaşlarında muhtemelen. Evdeyim, kapı kilitli, dışarı çıkmak istiyorum oyun oynamak için annem izin vermiyor, sebebini söylemiyor sadece diyor ki evde kalmalısın, görüş alanımın dışından, tavandan ceviz geliyormuş gibi yapıyor, ben onun attığının farkındayım. Gel bak sen, içerde kal Allah Baba sana ceviz gönderdi, sen bunu ye diyor..Yani iyi çocuk ol, dışarı çıkmayı isteme, evde kalırsan sana ödül vereceğim biraz daha ceviz vereceğim diyor (Kod 2)..Sonuç; iyi çocuk ol, isteneni yap, ödül alırsın..Eğer istenileni yapmazsan, kötü çocuk olursan, kurallara uymazsan, ceza alırsın, cezalandırılırsın..Bu size tanıdık geldi mi? Yardımcı olayım..İyi insan olursan, kurallara uyarsan, cennete gidersin; kötü insan olursan, kurallara uymazsan, cehenneme gidersin:) 3. boyut dualitesi; evde yani en küçük aile birliğindeki işleyiş sistemi ve bir annenin çocuğuna bunu yansıtması...Şimdi düşünme sırası sizde...Sizin hayatınız nasıl? Cezalandırılıyor musunuz veya ceza mı veriyorsunuz? Yoksa ödül mü veriyorsunuz, ödül mü alıyorsunuz? Yaşadıklarınızın ne kadarı gerçekten size ait?
SEVİLİYORSUNUZ :)
Not: Burada ki anılar da bir çok başka konu da var, belki aranızda tespit edenler olmuştur; kontrolcülük, erkekler, kilitler, vs.. onlar da sırada :)