Sarıyer Belediyesi’nin düzenlediği 9. Edebiyat Günleri, Vedat Türkali ve Yaşar Kemal’in mezarları başında anılmasıyla başladı. Anmaya katılan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Sarıyer Edebiyat Günleri edebiyatımızın ustalarına göstermek istediği vefanın bir yansıması" dedi.
Sarıyer Belediyesi'nin düzenlediği Edebiyat Günleri'nin 9'uncusu Belediye Başkanı Şükrü Genç'in de katıldığı yazar ve şair Vedat Türkali ile yazar Yaşar Kemal'in Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki mezar ziyareti ile başladı.
“VEDAT TÜRKALİ SARIYERLİLERİN SAYGI DUYDUĞU USTALARDAN BİRİ”
Ziyarete, Menderes Samancılar, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Akın Birdal, gazeteci-yazar Nazım Alpman, yazar Ayşegül Tözeren, Nermin Çiçek (Vedat Türkali'nin yardımcısı), Ruhan Bilkay, gazeteci Zafer Arapkirli, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de katıldı. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Vedat babanın mezarının başındayız. Vedat Türkali Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülümüzün 3'üncüsünün sahibi. İlki Yaşar Kemal'e 2'ncisi Zülfü Livaneli'ye aitti. ve onu daha yaşıyorken gidip görebilmek çok önemliydi. Çünkü Yaşar abiyi göremedim. Kültür merkezimizin adı da Yaşar Kemal Kültür Merkezi” dedi.
“EDEBİYAT GÜNLERİ, EDEBİYATIMIZIN USTALARINA GÖSTERMEK İSTEDİĞİ VEFANIN BİR GÖSTERGESİ”
Sarıyer Edebiyat Günleri edebiyatımızın ustalarına göstermek istediği vefanın bir yansımasıdır diyen Başkan Genç, “Vedat Türkali, Sarıyerlilerin saygı duyduğu ustalardan biri. Bugün de Edebiyat Günlerimizin 9'uncusunu başlatıyoruz. Edebiyat özün sergileme sanatı. Vedat Türkali, emeğin, barışın, sevginin ve dayanışmanın sesi. Yani Tophane'nin karanlıkta sokaklarında koyun koyunu yatan çocuklar ile işçilerin ve ezilenlerin yazarı. Ve de Türkali yazardır çünkü kendisinin çok güzel bir değerlendirmesi var; 'Ben şiirden çok iyi anlarım. Çok da kullanırım ama şiiri anlamak başka bir şeydi. Şair olmak başka. Nazım varken, Yahya Kemal varken insan şiirden ürküyor.'
“BU YIL ONUR KONUĞU TÜRKAN ŞORAY OLACAK”
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Bugün 9'uncusunu düzenlemekten büyük onur duyduğumuz Sarıyer Edebiyat Günlerini ustayı anarak başlamak istedik. Bu yıl 400 yazar ve 45 yayın evini ağırlıyoruz. On sekiz Badizeler eşliğinde yolculuk yapacak. Beyaz Martı Onur Ödülü'nü Latife Tekin alacak. Etkinliğimizin onur konuğu ise bu sene Türkan Şoray olacak” dedi.
"VEDAT TÜRKALİ GERÇEK BİR AYDINDI"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Akın Birdal ise Vedat Türkali'yi şu sözlerle andı; “8 Şubat 1978 yılında tanıdım kendisini. Atina'ya bir barış konferansına giderken. ve son günler kesintisiz bir dostluğumuz, yoldaşlığımız oldu. Kendisinin deyimiyle bazen de baba oğul ilişkisi içindeydik. Bir yakınınızı yitirdiğinizde bir eksiklik hissedersiniz kuşkusuz ama bazı insanlar var ki onları yitirdiğinizde toplumca eksiklik hissedersiniz. İyi bir yazar, iyi bir şair, iyi bir müzisyen, iyi bir oyuncu olabilirsiniz. Ama tam da bugünlerde işte bu yetmez. Gerçek aydın olmak gerekir, işte Vedat Türkali böyle biriydi. Eğer ezilen, sömürülen, ötekileştirilen bir toplum yaratılmışsa aydın bunu gören ses çıkaran bir de gidişata cesurca karşı çıkandır. Eğer bir ülke savaş politikalarına kurban edilip güvenlik gerekçeleriyle, toplum açlığa, yoksulluğa sürüklenmişse aydın savaş karşıtı olup barış için çaba gösteren ve bunun için direnendir. ve işte Vedat Türkali böyle zamanlarda bizim başvurularımızda ilk akla gelenlerdendir. Burada akla gelenlerden ve yine başvurduklarımızı da anmak istiyorum. Yaşar Kemal ve Aziz Nesin. Vedat Türkali şimdi yaşıyor olsaydı emin olun Aynur Doğan ile başlayan Melek Mosso, Kemal Metin Kahraman'lar, Kardeşler ve diğerleri için, 'Hadi bir akşamüstü getir de onlarla çay içelim' der ve onların yalnız olmadığının mesajını verirdi Vedat Türkali. 'Bugün bir Yaşar ailesini ziyaret edelim. O annenin adalet arayışına ortak olalım.. Hadi cumartesi annelerine gidelim ve onlarla beraber olalım derdi ve yine 'Sor bakalım, Osman'ı ve Selahattin'i ziyaret edebilir miyiz?' derdi mutlaka. Yani unutmazdı o."
"SİLAHLARIN KONUŞTUĞU YERDE YARGI KONUŞAMIYOR, BAĞIMSIZLIĞINI KORUYAMIYOR”
Birdal, Yaşar Kemal'in mezarı başındaysa şunları söyledi: Osman Kavala tabii bir aktivist, insan hakları savunucusu. Biz Yaşar abiyle de 2-3 kez bir araya geldik, barış için ne yapabiliriz? Ne yapmalıyız diye. İşte demokrasi istiyoruz, adalet istiyoruz. Herkes adalet arıyor. Ama adalete bizi kavuşturacak olan barış. Çünkü silahların konuştuğu bir yerde insanlar konuşamıyor, yargı konuşamıyor ve yargı bağımsızlığını koruyamıyor. O nedenle barış herkes için güvencedir. Barış için çaba gösterelim ki işte Vedat abiye, Yaşar abiye, Aziz abiye ve diğer dostlara ve yoldaşlara karşı dostluğumuzun gereği budur. Öyle bir Türkiye hayal ederlerdi. Eşit ve özgür yaşayan halkların kardeşliğiyle bir arada. Bu memleket, bu coğrafya bunu hak etmiş bir ülke. Umarım daha kötüye gitmeden bu tünelden çıkarız."