İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 1928 yılında kurulan, 1997’ye kadar faaliyetlerini sürdüren, o tarihten bu yana da kaderine terk edilen Büyükdere Fidanlığı ve Bahçıvanlık Okulu’nu yeniden canlandırdı.
Atıl durumundan hak ettiği yeni görünümüne kavuşan Ata mirası Büyükdere Atatürk Fidanlığı; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, CHP'nin parti toplantısı için İstanbul’da bulunan 80 il başkanı, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ile vatandaşların katılımıyla yeniden açıldı.
Soğuk ve yağışlı havaya rağmen yoğun katılımın olduğu açılışta, sırasıyla; Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, İmamoğlu ve Özel birer konuşma yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükdere Atatürk Fidanlığı açılış töreninde; “Tam 250 bin metrekarelik bir büyük yeşil alanı yeniden tüm İstanbulluların faydasına ve hizmetine sunarak buranın israfçı, rantçı bir anlayışla talan edilmesi ihtimalini tamamen ortadan kaldırdık” dedi.
Açılış töreninde konuşma yapan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “İnşaat sürecinin başından bu yana heyecanla takip ettiğim bu fidanlıkta baktığım her ağaçta, her yapıda, Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerini bir kez daha görüyor, anlıyor ve hissediyorum. Bu mirasın uzun yıllar boyunca atıl ve kaderine terk edilmesinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız sevgili Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşları tarafından aslına uygun şekilde İstanbullulara yeniden kazandırılması da Atatürk’ü hissetmenin ve fikirlerini anlamanın bir sonucudur. Emeği geçen herkesi Başkanımız Ekrem İmamoğlu nezdinde kutluyor, çabalarından ötürü teşekkür ediyorum” dedi.
“SORUNLARIMIZ BİRLİKTE ÇÖZÜLÜYOR VE ÇÖZÜLMEYE DEVAM EDECEK”
Konuşmasında İBB’nin Sarıyer’e kazandırdığı önemli projelere değinen Başkan Genç, “Dillere pelesenk hale getirdiğimiz “Sarıyer, İBB ile tanıştı” söylemimiz Büyükdere Fidanlığı ile bir kez daha hayat buldu. Bir kez daha diyorum çünkü uzun yıllar çözümü bekletilen sorunlar samimi işbirliği ve birliktelikle çözüme kavuştu, kavuşmaya devam ediyor ve devam edecek. Sarıyer’e değer katan çalışmalar, birlikte çalışabilme kültürünün ve halk için halkla birlikte hareket edebilmenin kaçınılmaz başarısıdır. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
Başkan Genç’ten sonra söz alan İmamoğlu, bu açılışla sosyal demokrat belediyeciliğin mesajını verdiklerini söyledi. Fidanlığın tarihi süreci ve önemi hakkında da bilgi veren İmamoğlu, şunları söyledi:
“ATATÜRK’Ü HİSSEDEBİLECEĞİMİZ MEKÂNLARDAN BİRİNDEYİZ”
Tarihine sahip çıkmak ve geleceğe bir vizyon koymak, geçmişin değerlerine sahip çıkmak; bugünün ihtiyaçlarını karşılamak kadar geleceği de düşünerek hareket ettiklerini belirten İmamoğlu, “Cumhuriyeti ve Atatürk’ü derinden anlayıp hissedebileceğimiz özel mekânlardan birisindeyiz. Büyükdere Fidanlığı, bu topraklara sevgiyle, özenle, akılla, bilimle sahip çıkmanın en güzel örneklerinden birisinin mekanındayız. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarına damga vurmuş o güçlü umudun, o azim ve gayretin simgelerinden birisidir Büyükdere’deki bu fidanlık. Cumhuriyetle birlikte başlattığımız topyekün kalkınma seferberliğinin özetidir bu fidanlık. Atatürk’ün emriyle 1928 yılında kurulan Büyükdere Fidanlığı, Türkiye’nin ilk meyve bahçesi ve fidanlığı olma niteliği de taşıyor. Bu fidanlık, İstanbul’un ağaçlandırma çalışmalarına büyük katkılar sunuyor o dönemde. Yurt içinden ve yurt dışından getirilen meyve türleri üzerinde burada ıslah çalışmaları yapılıyor ve üretilen meyve fidanları halka dağıtılıyor. Daha sonra 1936 yılında Meyve Bahçıvanı Yetiştirme Yurdu burada aşılıyor. Meyvecilik alanında dönemin en ileri teorik ve pratik bilgilerine sahip bahçıvanlar buradan yetişiyor.”
“BU TARİHİ GÜNDE ARAMIZDA FİDANLIK ÇOCUKLARI DA VAR”
Konuşmasına devam eden İmamoğlu, “Öyle ilerici bir vizyona sahip ki, dünyanın neresinde bu konuda uzman var ise Mustafa Kemal Atatürk önderimiz, onları buraya davet ediyor ve insanlarımıza öğretmesi noktasında bir süreç başlatıyor. Anadolu’nun dört bir yanından gelmiş çocuklar, bu yatılı bahçıvanlık okulunda bir meslek öğrenmekle de kalmıyorlar. Burada yeni bir ülke kurmayı ve ona sahip çıkmayı da öğreniyorlar. Onların adı ‘fidanlık çocukları’ oluyor. Fidanlık çocukları olarak bilinen o çocuklar, Atatürk’ün kendilerine emanet ettiği bu okulda Cumhuriyet’in evladı olma bilinciyle yetişiyorlar. Öğrenerek, çalışarak, üreterek yetişiyorlar. Doğayla bütünleşerek, kardeşçe paylaşarak yetişiyorlar. Edindikleri bilgilerle İstanbul’a, Anadolu’ya ışık ve bereket saçıyor o çocuklar. Bu tarihi fidanlığı ve Bahçıvanlık Okulu’nu yeniden hayata kazandırmak, fidanlık çocuklarına olan sevgi ve saygımızı, minnet duygularımızı ifade etmek açısından da çok ama çok kıymetlidir. Ne mutlu bize ki, bu tarihi günde aramızda fidanlık çocukları da var. Onlar da bize eşlik ediyorlar ve o günlerini bizlerle beraber bugün burada yaşıyorlar. Onlar bize yüce Atatürk’ün emanetleridir. Kaç kuşak geçerse geçsin onlar hep fidanlık çocukları olarak bu milletin gönlündeki o saygın yerini koruyacaklar.”
“BÜYÜKDERE FİDANLIĞI, TAM ANLAMIYLA ATATÜRK PROJESİDİR”
Büyükdere Fidanlığı, kelimenin tam anlamıyla bir Atatürk ve Cumhuriyet projesidir diyen İmamoğlu, “İçinde eğitimi, üretimi, kalkınmayı, halkçılığı barındırır. İçinde gerçek yurt sevgisini barındırır. Evrensel düzeyde bir insan ve doğa sevgisini barındırır. Millet, vatan sevgisini barındırır. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bu fidanlığı yeniden İstanbullulara ve ülkemize kazandırmanın onurunu, mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Tabi hep beraber bu şehirde yaşayan hepimiz, kendimize sormamız gereken sorular var. Cumhuriyetimizin değerlerine, kazanımlarına niçin tam bir süreklilik içinde sahip çıkamıyoruz? Büyüklere Fidanlığı ve Bahçıvanlık Okulu gibi tarihsel değerleri tahrip eden, yok sayan o zihniyete niçin izin veriyoruz? Her yüz yılda bir Cumhuriyet’in kurumlarını yeni baştan mı açmak, geliştirmek ve geleceğe taşımak zorundayız? Bunlar cesaretle ve samimiyetle hep birlikte yüzleşmek zorunda olduğumuz sorulardır. Bu Cumhuriyet’e ve büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sevgiyle, saygıyla bağlı herkes görev ve sorumluluklarını bilmek ve ona göre davranmak mecburiyetindedir.”
“BU ÜLKEYİ İLERİYE TAŞIMAK, İCRAATLA MÜMKÜNDÜR”
Cumhuriyet’in değerlerini, kazanımlarını koruyup geliştirmek, bu ülkeyi daha ileriye taşımak lafla değil; iş ve icraatla mümkündür diyen İmamoğlu, “ Polemik ve kutuplaştırma siyasetiyle asla değil; ortak akıl ve ortak menfaatlere odaklanmış, çözüm hedefli, bütünleştirici, güçlü, karakterli bir siyasetle mümkündür. 4,5 yıldır İstanbul’da tam da bu anlayışla çalışıyoruz ve gayretle çalışmaya da devam edeceğiz. İstanbul’un kadim tarihine, doğasına, kültürüne, maddi manevi tüm mirasına özenle sahip çıkıyoruz. Bu şehrin bütün değer ve güzelliklerini, bütün maddi kaynaklarını 16 milyon İstanbulluya adil paylaştırma kararlılığıyla çalışıyoruz. Aslında çok farklı, çok yeni bir şey yapmıyoruz. Elbette ki dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Cumhuriyet bize ne öğrettiyse, Atatürk bize ne öğrettiyse tam da onun başöğretmenliğine layık öğrenciler olarak onları yapıyoruz. Bize ne öğütlediyse onları yapıyoruz ama inanınız ki, en iyisini yapmaya, çok iyi yapmaya gayret ediyoruz. En doğru şekliyle yapmanın vatanına, milletine hizmet etmenin en düzgün tarifi olduğunu da biliyoruz.”
“TARİHİ MİRASA SAHİP ÇIKMAKLA YETİNMEDİK”
Bir başka yanı da şu, tek başına yapmıyoruz. Sizlerle birlikte yapıyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Atatürk Fidanlığı adıyla hayata döndürdüğümüz bu alanı bütün İstanbullulara, doya doya gezmelerini ve görmelerini tavsiye ediyorum diyerek öneride bulunan İmamoğlu, “İstanbul’a yolu düşecek herkesin burayı görmesini ve aslında Atatürk’ün, Cumhuriyet’in yüzüncü yaşına geldiğimiz bugünlerde nasıl bir başlangıçla, nasıl akılla, bilimle ve evrensel değerler üzerinden bir yol yürüyüşüne sahip olduğunu keşfetmelerini istiyorum. Mutlaka davet ediyorum. Gelin, burada Cumhuriyetimizin değerini, Atatürk’ümüzün büyüklüğünü bir kez daha görün ve hissedin. Burada sadece tarihi mirasa sahip çıkmakla da yetinmedik. Tam da Cumhuriyetimizin o topyekun kalkınma seferberliği ruhu içerisinde buraya çok yeni de değerler kattık. Yeni işlevler kazandırdık.”
“BURASI CANLI BİR MEKÂNA DÖNÜŞTÜ”
İmamoğlu,” Burası canlı bir mekâna dönüştü. Bahçıvanlık Okulu ile çok geniş Doğa Kütüphanesi’yle ve İstanbul’da yaptığımız kreş devriminin en büyük kreşiyle, Enstitü İstanbul İSMEK eğitim binasıyla, tohum merkeziyle, çocuk oyun ve spor alanlarıyla, restoranıyla, yeme içme mekanlarıyla, geniş etkinlik ve konser mekanıyla çok nitelikli, çok özellikli bir alan oldu. Burada vatandaşlarımız bahçıvan yetiştirme eğitimleri de alacaklar. Bitkisel araştırma ve geliştirme yapmak isteyen öğrenciler, bilim insanları buranın teknik altyapısından da yararlanabilecekler. Buranın aynı zamanda bir başka yönü de kuvvetli olacak. O da son derece kaliteli, aktif bir yeşil alan olacak. Her yaştan vatandaşımız, burada harika bir atmosferde dinlenecekler. Tam 250 bin metrekarelik bir büyük yeşil alanı yeniden tüm İstanbulluların faydasına ve hizmetine sunarak buranın israfçı, rantçı bir anlayışla talan edilmesi ihtimalini tamamen ortadan kaldırdık. Büyüklere Fidanlığı başka bir yönüyle, imalat biçimiyle de değerli.”
“ATATÜRK'TEN EMANET. ADINDA ATATÜRK VAR”
CHP Genel Başkanı sıfatıyla ilk kez bir açılış törenine katıldığını belirten Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir yer açacaktık, bir hizmet binası olabilirdi, her şey olabilirdi. O kadar gönlüme göre oldu ki açacağımız yer Atatürk'ten emanet. Adında Atatürk var. Açacağımız yer, öyle beton değil bir fidanlık. Açacağımız yerin içinde bir okul var. Atatürk'ün o büyük, yüzyıl önceki vizyonunu devam ettirerek, yine bir bahçıvanlık okulu var. İçinde bir kreş var. CHP'nin kadının sosyal hayata, çalışma hayatına katılması için ayrıca çocuğun erken yaşta eğitimi için olmazsa olmaz gördüğü, çok çağdaş bir hizmet var. Meslek edindirmeye yönelik, İBB'nin gurur duyduğumuz bir hizmet alanının, burada da bir boyutla bir şubesi var."
Özel, 81 il başkanının bu açılışa katılmasının önemli olduğunu vurgulayarak, yerel seçimlerde daha önce kendilerine oy verenlerin, "Yine vereyim. İyi ki vermişim ki, mesela bu alana villa yapmadılar, AVM yapmadılar, fidanlık yaptılar. Helali hoş olsun." diyeceklerini söyledi.
İBB ve 14 ilçe belediyesini sadece CHP'lilerin oylarıyla değil İstanbul ittifakıyla kazandıklarını anımsatan Özel, şunları kaydetti: "İttifak ortaklarımız var. Gönül birlikteliğimiz olanlar var. Ama görüyoruz ki bu birliktelik İstanbul'a iyi geldi. Hepimize iyi geldi. Türkiye'de önemli birliktelikler yapıldı. O sürece katkı sağlayan, geçmiş dönemde genel başkanlığımızı yapan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na buradan bir selam ve teşekkür iletiyorum. Onunla birlikte bu iradeyi ortaya koyan Sayın Meral Akşener Hanımefendi'ye, o dönemdeki ittifak ortaklarımıza yürekten teşekkür ediyoruz."
Proje içeriğinde şu birimler yer alıyor:
● Bahçıvanlık Okulu
● Doğa Bilimleri Kütüphanesi
● Yuvam İstanbul Eğitim Kampüsü
● İSMEK Eğitim Binası
● Tohum Merkezi
● İstanbul Vakfı Binası
● Kafeterya, restoran
● Çocuk oyun alanı
● Etkinlik alanı
● Kaykay pisti
● Basketbol sahası
● Bisiklet-yaya yolları
● Otopark