2019 Göbekli Tepe yılı ilan edildi.
Hikaye şöyle başlıyor. 1986 yılında bir tarla sahibi bulduğu kireçtaşı heykeli Şanlıurfa Müzesi’ne teslim eder. Ancak hangi uygarlığa ait olduğu anlaşılamayan heykel uzunca bir süre depoda bekler. Klaus Schmidt, NevaliÇori adlı taş çağı yerleşimi baraj suları altında kalmasın diye kurtarma çalışmaları yaptığı esnada ilk defa T başlı heykelleri bulur ve müzedeki heykelle ilişkilendirerek Göbekli Tepe’de kazı çalışmalarına başlar. 2 yıl süren kazı sonunda tapınağa ulaşılır.
Aslında tapınak olmayabilir de. Çünkü 12 bin yıl öncesine gidersek tam da avcı toplayıcı yaşamdan yerleşik düzene geçiş dönemine denk gelmektedir. Eğer tapınaksa bizim bilmediğimiz bir dine mensuptular. Değilse sadece toplanmak veya eğlenmek için böylesine görkemli bir yapıya ihtiyaç var mıydı? 6 metrelik ve üzeri hayvan figürleriyle süslenmiş T heykellerin ve yapının mimari şeklinin hayret verici olduğu kesin. Sanki uzaylılar bir dokunmuş gibi.
Göbekli Tepe 2018 yılı Temmuz ayında UNESCO’nun Dünya Mirası yedek listesinden asıl listeye alınmıştır. Doğuş Grubu ise 20 yıllığına ana sponsor olmuştur. Göbekli Tepe’nin iklim koşullarından ve görmeye gelenlerin etkilerinden korunması amacıyla, oldukça estetik bulduğum, çatı koruması ve seyir terası inşa edilmiştir.
Ne yazık ki, Klaus Schmidt 2014 yılında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti ve emeklerinin bugün ki sonuçlarını göremeden gitti. Ruhu şad olsun. Bu buluntuyla beraber uygarlık tarihi değişmiştir. Bakalım bilim insanları tarihi nasıl değiştirecekler.
Sevgili okurlarımız [email protected]. adresine görüş ve önerilerinizle beraber yazılmasını dilediğiniz konu başlıklarını göndermenizi bekliyoruz.
Saygılarımızla